gıcık etmek

Türk Dil Kurumu sözlük anlamını “sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak” olarak açıklasa da benim sözlüğümde daha farklı anlamlar içeriyor.Kompozisyonuma gıcık etmenin idilcesini açıklamakla başlamak istiyorum.Gıcık etmek idilcede “asla tasarlanmadan, olaylar akarken, yakalanan açığa nokta atışı yaparak, karşıdakinin ağzından burnundan dumanlar çıkmasını sağlamaktır”.Asla planlanarak yapılacak bi davranış şekli değildir.Planlanlanarak, tasarlanarak yapıldığında tüm sevimliliğini kaybeder.Farklı bir kavram boyutuna sürükler “gıcık etme” olayını.Evet benim için gıcık etmek sevimli bir harekettir.Çünkü kimse sevmediği birini gıcık etme eğilimine girmez.Sevmediklerine direk piskolojik baskı yapar.Gıcık etmek aslında ömür boyu süren bir maç türüdür.Galibi bir türlü belli olmayan.Bir siz bir krşıdaki..sonra tekrar siz sonra karşıdaki..dikkat ederseniz kimse üst üste 2 kere gıcık etme girişiminde bulunmaz birbirini..Çünü bir kez gıcık ettimi bu sefer gönlünü almadan rahat etmez içi..Lakin bu gıcık etme kadar doğaçlama ve kolay değildir.Öyle üstün körü söylenen bi pardon, bi başka bişey aslında o kadar yalın değildir.Altında biçok kendi kendini yemişlik yatar.Peki insan manyak mı..niye bunları yapar..İçini rahatsız edecek birşeyde neden gıcık eder..İşte o tarif edilemez bir duygu..Çünkü dedim ya karşılıklı oynanan bir maç bu..En son seni o gıcık ettiğinden asla fırsatı kaçırmassın…Yani diyorum ki; gıcık olmuştur karşıdakine de ondan gıcık etmiştir…Bilir ki sıra karşıdakine geçmiştir..Allah bilir ne vakit küt diye gelir..(sarıyla yamama gıcık oldun demi..Gözümün önüne getirdin bilin dibine girip okuyuyuşunu..az bile bu gıcık etmeler)