Made with love by

İdilonline
5000
post-template-default,single,single-post,postid-5000,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

Nicedir okuduğum kitaplardan alıntı koymuyordum.Üşengeçliğimden..Ama bu sefer üşenmedim..Kitabı tavsiye ederim..
Hermann hesse nin öldürmeyeceksin isimli kitabından;
“Eline tutuşturulmuş silahla ateş edip düşmanları öldüren bir askere, aslında her zaman, toprağı elden geldiğince iyi bir şekilde ekip biçen köylüden daha büyük bir vatansever gözüyle bakılır, çünkü köylünün yaptığı için yararını yine kendisinin gördüğü düşünülür. Ve ne acayiptir ki, bizim çapraşık ahlak anlayışımızda bizzat sahibine iyiliği dokunup yarar sağlayan erdem kuşkuyla karşılanır hep.”
“savaşları karıncalar da yapar,devletleri arılar da kurar,servet ve zenginliğe hamsterlarda da rastlanır.ama senin ruhunun izleyeceği yol başkadır,ruhunun hakkı yendi de onun zarar görmesi pahasına başarılara kavuşacak oldun mu,mutluluk çiçeklerini asla koklayamazsın.çünkü “mutluluk” denen şeyi ancak ruh duyumsayabilir,ne akıl,ne karın,ne kafa ne de para cüzdanı…”
# “ve dönüp dolaşıp geleceğe inanan bizler o eski çağrıyı yineleyeceğiz: ‘öldürmeyeceksin!’ yeryüzündeki bütün yasa kitapları gün gelip cana kıymayı yasaklasa, hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar da bu yasak kapsamına girse, yine de söz konusu çağrı susmayacak. çünkü tüm ilerlemelerin, insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı yatan çağrıdır bu. canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! öldürme eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında gerçekleştirmiyoruz çünkü, adım başında bu cinayeti işliyoruz. yetenekli gençleri çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorlayarak öldürüyoruz. yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, riyakarlığa sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz. tutarlı bir sosyalizm için mal mülk sahibi olmak nasıl hırsızlık sayılıyorsa, tutarlı inanç sahipleri için de yaşama karşı çıkışlar, tüm hoyratlıklar, umursamazlık ve aşağılamalar öldürmekten başka şey değildir. içinde yaşanılan zaman öldürülebileceği gibi, geleceğin kendisi de öldürme eylemine konu yapılabilir. biraz espriyle karışık kuşkuya başvurularak genç bir insanda bir yığın geleceğin canına okunabilir. dört bir yanda yaşam bekliyor bizi, dört bir yanda gelecek çiçek açıyor, oysa biz hep birazını algılıyoruz bunun, pek çok şeyi ayaklarımızın altında ezip geçiyor, adım başında öldürüyoruz.”