Sıkıntıdan patlamak üzereyim.SAnki havayla ortaklaşa hareket ediyorum.Bugün akşamın yağışlı olacağını söyleyen çeşitli kurumlar varmış.Öyle duydum.Bütün planlarım altüst oldu.. daha da doldum.Şizofreni veya kronik depresyona çevirecek diye korkuyorum.Olur mu olur..Kıçı kırık bir alerji zamanla astım olmuyo mu kardeşim..Asıl sorun canımın sıkılmasına sıkılıyorum..Yoksa hemen çözüm bulacağım da…yani devlet içinde devlet gibi falan…ne alaka var demeyin nolur…üşeniyorum..Bir ara etrafıma baktım..Bütün insanlarda aynı psikoloji gördüm sanki..dedim içimden çık idil masaya “nasıllllllllllllllllllllllll eğleniyormuyuz diye çıstak çıstak bi müzik patlat” ….belki bi hareket gelir odaya diye düşünürken, kendini en normal zanneden adam tarafından çağrılan ambulansı kapının önünde hayal edip vazgeçiyorum..İçimde karadeliğe dönmüş bir güneş, tümör gibi gezinmekte..geçtiği organı yutuyo sanki…sanırım az önce midemden geçti..zira deminden beri yemeye başladığım fıstığı yarıladım şimdiden……offfffffffffffff…..sıkılıyorum…..başağrısı falan gibi önceden hisetsen canın sıkılacağını önlem alırsın demi…Yok bu zıkkım zönk diye çöküyor adamın döşüne…İnsanı daş yapar bu sakıntı..Bari biri yamuk yapsada sataşsam..Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü…yaniiiii pazar değil bişey değil niye sıkılıyorum…Aha şimdide tam sağ omuzumun üzerinde pinekliyor..boğazımı sinsice sıkıp atmasından korkuyorum..Sağ omzumda olduğunu nereden mi anladım.? şu anda sola yatmış olarak klavyede yazı yazmaya başladım..Böylesi milyon senede bir olur bana…oldum mu ne büyük tehlike arzettiğimi anca ev halkı bilir…heran heryerde bulabilirler beni..eskişehirden topladıkları gibi:)pehhh yokki eşilik edecek arkadaş…ulan dedim geçenlerde hızlı trene binelim..konyaya gidip etli ekmek yiyip mevlanayaı gezip gelelim diye…topu topu 5 saat alıyor diye…plan dediniz program dediniz…sanki amerikaya gidiyonuz heeee….şimdi desem hadi gidelim 1 saatte eskişehire saat 8 de orda oluruz..2 bira çiğ börek yapar , ecük porsukta takılırız..11 trenine bineriz…10 bahane sunarsınız…lanet ossun size…..Sanki çok dar bi pantolunun beli sıkıyormuş da üst gövdem pörtlemiş gibi…yani valla nasıl anlatılır ki…şimdide sol elimi esir aldı can sıkıntısı..tel elle yazıyorum klavyede bir sünepe gibi…babam ne vakit tek elle bişe yapsam sünepelik yapma derde ordan aklıma geldi..ehuehu tek ayağım çöp kovasının içinde..neden çünkü oraya dayadım rahat edeyim diye…içeri düştü..üşendim çıkarmadım…ayyyy patlicam şimdi…du biraz daha fıstık yiyim..arkada birleri idil diye sesleniyor…efendim demeye üşeniyorum…tam 7 harf…ne desem olmicek…şimdilik sessizce oturuyorum..böyle kusmuk bi sıkıntının adı can sıkıntısı olurmu..böyle güzel bi kelime bu sıkıntıyı nitelermi…kıç sıkıntısı falan deseler neyse…yada göt sıkıntısı falan…
Kasım 22, 2012
In
Genel, Kategorilenmemiş