vay vay vayyyy…bak bak bak ne dedikodular duyuyorum ben öyle…Demek beni taklit edermiş…demek benim tarzımda giyinirmiş..demek benim okudum kitapları okurmuş:):)Yaw insan kişiliği oturana kadar zaman zaman özentiler içinde olabilir..Ama şimdi bizler yetişkinler olduğumuza göre konu biraz farklı..Taklit edilmek beni rahatsız eden bi konu değil..hatta zerre umrumda bile değil..hatta zamanla benden bi tane daha çıkar belki piyasaya…ehuehu:)DEmek 3.nüzde bunu gözlemlediniz:)Hastalıklı tavırlar sergilemediği sürece, kendi iç dünyasında yaşadığı müddettçe sorun yok…Senin fikirlerini çalıo, senin yaptığın şeyleri yapıyo diye birşey yok..burda ticaret yapmıyorum..ha öyle bi niyetim olsa gider kimseye bişey söylemem pantentini alırım..başarabiliosa gitsin yapsın gurur duyarım..aklıma gelen ama yapamadığım birşeyin uygulamasını görmüş olurum..haaa ulen bu benim fikrimdi diye zaman zaman söylenip pişman olabilr ama sıkıntı yok..Bunlar olgun yetişkinlerin yapacağı şeyler değil..Bir insan var gücüyle birini taklit ediyorsa(100 de 100 kendi cinsidir), ya kendi toplumda öyle daha değer göreceğini,popüler olacağını düşünüyodur, ya önüne geçemediği bir hayranlık duyuyodur, ya kocasından, sevgilisinden kıskanıyodur,ne bilim mutlaka hastalıklı bi nedeni vardır…Çünkü her aklı başında insan bilirki, taklit etmeyle o insan gibi olamaz…benim gibi giyinse kaç yazar…taşıyabilir mi?mesela ben onun tarzında giyinsem hiç onda durduğu gibi dururmu..insan davranışıyla,tarzıyla,bakış açıxsıyla, giyimle bir bütündür..bunlarla kendine has bi tavır koyar..hepsini birden taklit edemeyeceğine göre insanların gözünü mutlaka birşey tırmalar..İnsan beyni sürekli üretiyo…o taklit edip uyana kadar sen zaten o fikri ,giyimi,herneyse işte harcamış geçmiş, yoluna devam etmektesin..hatta zahmet etmesin giymediğim bi kamyon şey var göndereyim:)(bu blogdan haberi varsa amiyane ayıp bi cümle olur..ama yok allahtan..söylemesseniz iyi olur)..vay canına demek astronomi,astrofizik kitapları okumaya başlamış…okusun baba…gerçekten umarım sever..Alasını da öğrenir isterse…ama benim gökyüzüyle ayla 25 senede kurduğum bağı kurabilirmi..gökyüzüne benim kadar hayran olabilir mi?ay ın altında hiç şiir yazmış mı mesela…her hafta gözlem evine gidip çimlerin üstünde bakmış mı gökyüzüne heeeeeeeeeeeeeeeeeeeee:):):)bak bu farkları ölse kapatamaz…ama şimdi sen öle diyince ciddi anlamda çıkarmak istediğim şiir kipatımı ismini yazamadım bak…bastıracam 30 40 dene…dağıtacam kuzilerimle arkadaşlarıma..:):)tamam şimdi kitap çıkaramaz emme o ismi belki bi tükkan açıp ona verir değil mi:):):):ayyyy ben bi pislikim…yaw yaptığımız dedikoduya değmez..(o arkadaş için demiyorum..şimdi yazdıklarımda genelleme yapıyorum…)öyle insanlar genelde kendilerine rol modelleri seçerler,,onların yolundan giderler..falanca böyle yaptı abi doğrusu bu gibi…kendi hayatlarını,tarzlarını oluşturmazlar..Belli bir yere kadar takılmadan sorunsuz giderler belki ama tıkandıklarında hayat artık ne kendi hayatlarıdır..ne kendi zevkleridir..bunu yaparken kendileri değişmez aslında genelde rol yaparlar..amannnnnnnnnn bize yaaa..valla hayat bunlara takılmayacak kadar güzel…(benim de dikkatimi çekti ama kendini bişe sanma idil demiyesiniz diye bişe demedimdi):)hem olur karılar arasında böle şeyler:):):)yani eşiyle falan da samimi değilim ki hani:)…bence o boşluktan yapıo:)