Mütevazilik ve alçak gönüllülük insana acayip yakışan kavramlar…Lakin egonun boyutunu da belirler…Bir adam kendi mütavaziliğinin ve alçak gönüllülüğün farkına varmışsa, onda ego top yapmıştır da diğer insanlardan farklı olarak, aralarında sırıtmamak için egosunu baskılamayı öğrenmiştir..Mesela benim öğrenciliğimde sınıfta bu modellerden çoktu…Adam inek…başarılı..güyaaa belli etmiyor ama, kendi içinde ulan benim yapamadığımı bu nası yapar diye geçiriyor içinden…bunu nasıl anlıyoruz…Çaktırmadan çözen kişiyi test ediyor mesela.(ya neyse bunlar kendi tekniklerim,düşüncelerim)..ben dışa dönük insanları seviyorum..HAtasında kendini en acımasız şekilde eleştiriyorsa, kabul ediyorsa, an gelip kendi kusurlarıyla dalga geçebiliyorsa…ve dozu kaçmadığı sürece çevresindekilerinin kendisini hicvetmesine katlanabiliyorsa; o insanın güzel yaptığı, becerdiği birşeyi de ” beceriyorum, güzel yaptım demeye hakkı vardır”…mütavazilik ve alçak gönüllükte ki sınır benim gözümde başkalarını küçümsememek ve kendine tarafsız olmaktır..Kötü olduğunda kötüyüm diyebiliyorsa, iyi olduğunda iyiydim deme hakkın var..bu kendini beğenmişlik değil..ama sürekli hatalarını örtbas edip, olumlu taraflarıı yansıtoyorsan orada bir kişilik sorunu vardır..ama egodur ama başka bişedir…yoksa öle “yok canım ne gezer” muhabbetlerinin altında çok büyük ego yatar…Fazla mütavazi ve sessiz görünümün altında ileri derecede ego yatar..bunun bilimsel olarak hiçbir gerçek tarafı olmayabilir..ama ben hep öyle hissediyorum…İnsansın yaaa…nasıl birilerini eleştirip ,taktir edebiliyorsan,,,,kendi içindeki insanada aynısındır..en doğal hakkındır kendini beğenip,eleştirmek…Ama bunu nası yaptığın yetişme şekline ,vicdanına, düşünce sistemine bağlı…itici görünüp görünmemen de, samimiyetinle doğru orantılı…
Şubat 13, 2013
In
Genel, Kategorilenmemiş