Made with love by

İdilonline
7071
post-template-default,single,single-post,postid-7071,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

Çok yakın bir arkadaşımızla kırılıp görüşmediğimizde, şartlar yüzünden boşanmak zorunda kaldığımızda, yada aşıkken ayrıldığımızda…bunun gibi birçok şey sıralanabilir..neyse insanın içi sanki mengeneye sıkıştırılmış hissi çöker..Ve ansızın, birinin küçücük bir davranışını, bırakıp gitmek zorunda olduklarımıza benzettiğimizde, hemen onda çare buluruz..SAnki oymuş gibi, o kişinin tıpkısıymış gibi bi his çöker..ve onda teselli bulmaya çalışırız.Aslında zihnin insana o boşlukta oynadığı bir oyun.Zihnimiz hep buna inanıp böyle davranırken, o mengeneden çıkmaya başladığımız andan itibaren, zihnimizin ne kadar yanıldıını anlarız.Aslında zihnimizin algıladığı kişinin, bıraktığımız kişiyle hiç bir alakası yoktur..Asla onun gibi de olmamıştır…malesef bunu ancak şok etkisinden kurtulmaya başladığıızda hissederiz…hiç kimse kimse değildir..onun gibi de olamaz..Bu benim düşüncem..ben böyle düşünüyorum..Sen doğrusunu bilirsin..umarım yanılmıyorsundur gubişim:)
NOT:eğer benzettiğin kişi,bozuştuğun arkadaşını tanıyorsa,onun gibi davranıp rol yapma olasılığı çok fazla..