Made with love by

İdilonline
7624
post-template-default,single,single-post,postid-7624,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

Her bireyin nasıl ayrı ayrı psikolojisi varsa toplumların da birer bireymiş gibi psikolojisi var.Sonuçta toplumu o bireyler oluşturuyor.Aynı gruplara dahil olan insanlar zamanla ister istemez ona göre psikoloji geliştiriyor..Örneğin odtü de okuyan bir öğrenci odtü psikolojisine, Ankara üniversitesinde okuyan biri onun yaydığı psikolojiye bürünerek şekilleniyor..Bu basit bir örnek sadece..YAni aslında bu ülkede temel eğitimde sıkıntı olduğu için, insanlar hür , demokratik ve yapıcı düşünemiyor..KEndini ifade edebilmek için bir yere kanalize olma ihtiyacı duyuyor..Ve kanalize olduğu yerdede kendine ayrıcalıklı hissedip,diğerlerini bu gruba dahil bile etmek istemiyor…O yere kanalize olduktan sonra biz ve ötekiler kavramı gelişiyor…MEsela odlüye ağzınızla kuş tutsanız, aralarına sizi kabul etmediklerini görürsünüz..yada başınızı örttünüz mesela, sizin sosyalist olma hakkınız yoktur…Yıllarca demokratik geçinen insanlar , şeriat korkusuyla yaşarken kendi şeriatleri içinde kıvrandılar…VAr olan özgürlüğü,hayatı kalite biçimde yaşamadan işleri güçleri şeriatt geldi allah,,atatürkçülük yıkılacak allah diye ahkam keserken;30 yaşlarındaki kızlarına eve geldikleri saat konusunda çirkinleşmekten kendilerini almadılar…bu da sıradan ve basit bi örnek sonuçta…toplum bireyin değişmesiyle başlar…birey aileyi değiştirir,aile toplumu…YAni şunu demek istiyorum özgürlük diye meydanlarda gezen insanlar avuçlarında ,kendi ellerinde olan hayatları kendi şeriat kanunlarıyla yaşadılar…En aydın dediğiniz,maraş olaylarını,sivas olaylarını kınayıp,68 kuşağına methiyeler düzerken, dillerinden namus kavramını düşürmediler…En büyük devrim cinsel devrimdir…Bu toplumda herkes belli kabuğun içinde yetişti..68 kuşağı türkiyede sadece siyasi anlamda özgürleşmek için başlatıldı..Dünyada 68 kuşağı politikadan önce bireysel özgürlükler,cinsel özgürlükler içindir…bİz bu kuşağı bile siyaset olarak algıladık…Sonuçta hiçbir siyasi gökten zembille inmiyor..Bizim içimizden yetişiyor ve seçiliyor…Eğer bir sistem güçlüyse dışardan hiçbir kuvvet göçertemez, ancak içten çöker..Çok iyi hatırlıyorum kendini aydın diye niteleyen insanların televizyonda viskilerini yudumlarken,halktan varoş diye bahsettiklerini..Aydının görevi onları küçümsemek yerine onlara yol göstermektir..Çıkış yolları bulmaktır..Gazeteci dediğiniz insanlar onların sorunlarını yansıtıp çözüm bulmak yerine hep güçlünün yanında yer alıp diğerlerini cahil diye nitelersen gün gelir çok güzel satın alınırsın..Gene iyi hatırlıyorum geçmişte hakimlerin “cüzdanımızla vicdanımız arasında kaldık” deiklerini…DEnecek lafmı..HAkimin bu şekilde düşünme lüksü varmı?adaleti paraya endeksliyeceksen,gidip avukatlık yapacaksın hakimlik değil..Askere gelince her yerde gücünü konuştururken doğudaki eğitim,namus cinayeti v.s gibi sorunları çözmek için kullansaydın,,silaha para yatıracağına eğitmek için dayatma yapsaydım…Olur mu?yıllarca koruculuktan,lojmanda böyle küçük şeylerin hesabını yapmaktan milletin tiksintisini topladılar…İçi yanan insanlar yıllardır mücadele verirken,hayatında bir kez birşeyi protesto etmeye gitememiş insanlar, gidenleri anarşist buldular…Bilim sekteye uğradığında kimse sesini çıkarmadı…sanatçı hapise tıkıldığında kimse iplemedi.bunları dile getirdiğinde insanlar işyerinde orda burda “biz siyaset yapmayı sevmiyoruz “dendi..şimdi herşey 3 günde olmuş gibi davranmaları ne garip…Adamlar meydanlarda bilime özgürlük,kadına özgürlük,insana özgürlük,sanata,doğaya özgürlük demiyorlar….Mustafa kemalin askerleriyiz diyorlar…Bu ülke ne çektiyse askeri yakasında silkeleyemediği için çekti..hala askeriz diyorlar…herkes kendini aydın kalanları koyun diye nitelendiriyor..sanki hiçbirimiz bu koyunların bi parçası değilmişiz gibi..En modern dediğim arkadaşımın paylaşımlarına bakıyorum, o kadar düzeysizce ve megolamanca ki…sanki kendi bi ..k muş gibi..amaç üzüm yemekse böyle herşey çok kötüye gider iyiye gitmez..haaa bağcı dövmekse takılsın millet…Eğitim ,adalet bi kez sekteye uğradım mı onları değiştirmek en az 50 60 sene gerektirir..10 senenin yarattığı gençliği 10 günlük eylemle silemessin…onu çocuğunu beleş diye adamların evlerine ,dersanelerine göndermeden önce düşünecektin…tiyatrolarla ilgili eylem yapıldığında önünde anca 100 kişiydik..o kadar üzülmüştüm ki nerde gençler diye..Son zamanlardaki direnişlere bakınca eleştirmiyorum..bilakis insanların uyanması ne olursa olsun güzel bişey..SAdece cidden geç kalındığına inanıyorum…en ufak bir ekonomik krizin iç savaşa neden olup adamların lehine çevrileceğine inanıyorum…şu ortamda ekonomik krizi kaldımaz bu ülke direk adamların kucağına düşeriz gibi geliyor bana..nacizane beynimle…sen değişirsen dünya değişir…kimse değişmeden başkasını değiştirmeye çalışıyor…(kendimi ayrı tutarak yazmıyorum..bu ülkenin bi ferdiyim..sonuçç da bende aynı mantaliteyle büyüdüm..Şimdi olmamalı diyerek elimden geleni yapmaya çalışıyorum)hakaret ve şiddet acayip tehlike arzeder şu durumda…sadece mizah ve pasif yapılmalı herşey..sankim öyle geliyor..