başkaları bizim adımıza yaşamadan önce
Arşınlarken hayatı,belki yarıya yakın bir yerde,belki tam ortasındayız.Ölüm arefesindeyiz belkide.İki parametreli bir denklemdir ömür dediğin.Yaşanmışlık ve yaşanmamışlık…Ölüm denilen şey ise, tek bilinmeyeni, bu denklemin.Yaşanmışlığı sıfır kabul edersek,elimizdeki tek değer yaşanmamışlıktır,denklemi çözebilmek için.Yaşanmış tükenmiştir.Her ne kadar özlem duysak da geçmişe,ya da kahretsek de olup bitene;geriye dönme şansımız olsa bile, aynı sonları yaşayacağımızı kabul edemeyiz her nedense.
Oysa yaşanmamışlık öyle midir?Her daim uhdedir içimizde.Ne kadar yaşanmamışlık varsa,yaşayıp tüketmek gerekir belki de, ölmeden önce.
Üç günlük ömrümüzün kaldığını öğrendiğimizde,yıllardır biriktirdiğimiz serveti harcamış olmayı mı yeğleriz, yoksa bağışlamayı mı birilerine?
Yaşanmamışlıklar hayatın nakitleridir bence.Yaşanıp tüketilmelidir,ölüm kapımıza dayanmadan önce…….