Made with love by

İdilonline
gümleyen nağmeler-12.48
1203
post-template-default,single,single-post,postid-1203,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

gümleyen nağmeler-12.48

gümleyen nağmeler-12.48

İlhamcım geldi gene ziyaretime.Kendisini 5 dakikaya muhattap aldım aldım,yoksa küsüp gitmekte.Kalem,kağıt bulmalıyım diyerek açtım çekmeceyi.Grimtrak bir banka extresi ve ucu belli belirsiz görünen,kenarlarındaki odunu ayçiçeğinin sapları gibi açılmış,20.yüzyılın son çeyreğinden kalma bir kurşun kalem geçirdim elime.(böyle kalemleri babam nereden buluyor anlamış değilim).Yazmaya başladım.Burnunun ucunu göremeyen ,miyop bir kalem nasıl yazı yazar ki?Kağıt desen renk körünün önde gideni.Zarzor yazdığım kurşun renkli dizelerimi beyaz algıladı.(ekstrenin grisinden olsa gerek).Bütün bunları yaparken “saat kaç acaba “diyerek saate baktım.Sayıları çift gördüm.Uykusuzluktan şaşı olmuşum.Yazılan 3 satıra bakılırsa şiir bir aşk şiiri olma yolunda.Aşk desen uzağı göremeyen,hipermetropun teki.Elimizde bir şaşı,bir hipermetrop,bir miyop ve bir renk körü.Git zıbar dedim kendime.Bu kadar körle ne yazılır ki? Güme gitti gene canııımmm dizelerim,daha önce gidenler gibi.Neyse belki hatırlarım teker teker hepsini.O vakit “gümleyen nağmeler “adlı kitabımı yazarım belki.(hahayt gene çok espritüelim gece gece)