Made with love by

İdilonline
levocum allah sana çookkkk akıllııı eş ve çocuklar verir inşallah:)("Aklını , kalbinle ve ruhunla dizginle" =çerkez atasözü)(pis çerkez tavuğu dediğini duyar gibiyim)
2117
post-template-default,single,single-post,postid-2117,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

levocum allah sana çookkkk akıllııı eş ve çocuklar verir inşallah:)("Aklını , kalbinle ve ruhunla dizginle" =çerkez atasözü)(pis çerkez tavuğu dediğini duyar gibiyim)

levocum allah sana çookkkk akıllııı eş ve çocuklar verir inşallah:)("Aklını , kalbinle ve ruhunla dizginle" =çerkez atasözü)(pis çerkez tavuğu dediğini duyar gibiyim)

pozitif bilime , felsefeye inanan bir insan aklın ne denli önem arzettiğini inkar etmez, edemez.Ancak insanların zeka ve akla çok fazla itibar edip insan olduklarını unutmaları gerçekten çok acıdır.Öyleki, aptal görünmemek için konuşmamayı yeğleyen o kadar çok insan tanıyorum ki, egolarıyla kendileri başa çıkamadıkları için, suskunlıklarıyla, konuşanlara aptal muamelesi çekerler.(aklıma bir çerkez atasözü geldi:”deli bile konuşana kadar akıllı zannedilir”).Bıraksan sen ifade ettiğin insanı duyguların 100 de 1 ini o yüce zekalarının yardımıyla bile beceremezler.Düşününce saf köylüyü sevmemizin, iyi bulmamızın nedeni, bu insanların akıllı geçinmemeleridir.HErşeyi akılla zekayla halletmeye değil, ne bileyim yardımla, sevgiyle halletmeleridir.Her daim insan böyle olmalı demiyorum ama yüreğinle hareket etmeninde en az bu kadar önemli olduğunu düşünüyorum.(bu devirde doğru değil diyen arkadaşa:).Şöyle düşünelim; çok zekisiniz ve akıllsısınız.Sizin gibi bir insanın yanın damı rahat edip huzur bulurdunuz, yoksa daha saf, yürekli bi insanın mı?Kaldıki bi insan sorduğunuz sorulara cevap verirken, irdelese öyle cevap verse asla hata yapmaz.O yüzden lütfen bu insanlara gerizekalı muamelesi yapmayınız(arkadaşımı savunmak zorundayım.Arkasından da atmayınız).Hem düşündünüz mü, annenizi neden bu kadar çok sevdiğinizi?Sizi doğurduğu için mi?Size baktığı için mi?.Sizi sevdiği için mi?Bunların etkisi vardır belki ama asıl neden bence, gerçekten kendiniz olabildiğiniz rahat hissttiğiniz, size sevgisinden saflaşarak sizi güldürdüğü için v.s .Valla çok üşendim doğru dürüst yazamadım.Böyle genel hatlarıyla birşey çıktı ortaya.Zaten imla hatalarını bile düzeltmiyorum.Bu konunun sebebi arkadaşa “deliliğe övgü” adlı kitabı önermemle bir tartışma konusu açıldı.Tutturdu bu devirde allah bu devirde.Kitabı çok önce okudum.Yazılanlara tamamen katılmıyorum ama gerçekten çok doğru tarafları var.Özellikle aşk ilişkilerinde, evliliklerde, arkadaşlıklarda…Kitaptan bir parça koyayım didim.YAnlız bunu alalade öyle internetten bularak koydum.Lakin kitabı altını çizerek okumamışım.
“Bütün insan ömrü,deliliğin yarattığı bir hayalden ibarettir.”
İnsan usa gereğinden fazla güvenmiş, akıllı insana, örneğin bilgelere fazlaca itibar etmiş böylelikle aklın ruha ve egoya karşı bir hegemonya kurarak insan ruhunda buhranlara neden olmuştur.
Akıl ne kadar can sıkıcı ve azap vericiyse; delilik o kadar hafif ve keyiflidir. Hayatın kaynağını teşkil eder. Devam eden her şeyde delilikten bir parça vardır. Her güçlük karşısında başvurulan delilikler olmasa ne evlilikler devam eder ne savaşlar kahramanlar çıkarır, ne yaşlılık çekilir, ne de aşklar ve dostluklar yaşanır. Tüm bu insancıl ilişkilerin devamında aklın zincirlerinden kurtulup deliliğin özgür atmosferinden çalmalar vardır. En akıllı insanın bile ara sıra başvurduğu delilikler olmasa yaşam çekilmez bir hal alır. Aklın avantajlarıyla kendilerine bir statü ve paye alan bilgeler bu durumlarıyla o kadar özdeşleşirler ki bir süre sonra hezeyan ve buhranlar içinde kendi hayatlarına kendileri son verirler. Onlar aklın temsilcileri olduklarından neşe ve mutluluk veren delilikten mahrum kalmışlardır.
İnsanın mutluluğunun önündeki engel akıl mıdır? Doğada en yetkin olgunun akıl olduğunu, dünyanın geçirdiği müthiş gelişmelere ve kolaylıklara karşın ruhi bunalımların gitgide arttığını göz önünde bulundurursak bunun yabana atılır bir fikir olmadığını görürüz. aklın düşünceyle kirlendiği, kötü yola saptığı ve doğal dengeyi bozduğu söylenebilir. Mutsuzluğun, ruh sıkıntılarının başlıca nedeni insanın doğasından koparılmasıdır. Aklın hakimiyetine giren insan mekanik bir hal almıştır. Halbuki en mutlu varlıklar kendi doğal akışlarında yaşayan, akla ihtiyaç duymayan canlılardır. Örneğin Arılar hem bahtiyardır hem de insandan daha başarılıdır. Çünkü aklın kuşatıcılığı altında hırsa ve intikama dalmaz.
Desiderius ERASMUS’dan.. Deliliğe Övgü