Made with love by

İdilonline
Ya ketumlaşıp susuyorum,ya da içimde ne var ne yok bilye gibi saçıyorum.
1166
post-template-default,single,single-post,postid-1166,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

Ya ketumlaşıp susuyorum,ya da içimde ne var ne yok bilye gibi saçıyorum.

Ya ketumlaşıp susuyorum,ya da içimde ne var ne yok bilye gibi saçıyorum.

Susmak ruh hastalığı belirtisi,herşeyi salt olarak söylemek patavatsızlık bu toplumda.Sanıyorum içinden geçenleri kevgirden geçirmek ,geçenleri belli bir sıraya koymak,kevgirin üstünde kalanları da ,sanki hiç bize ait değilmişcesine atmak.Yani karşıdakinin isteğine göre konuşmak bir nevi.(Karşıdakini üzmemek,incitmemek ve bozmamak adına yapılıyorsa eyvallah.Bunu bende destekliyorum).Aklına gelenleri olduğu gibi sıralayıp şizofrenik konuşmalar yapamayacağına göre insan,düşüncelerini edebi bir dille yansıtır karşıdakine.Bu durumda “felsefe yapma” cümlesidir ilk işitilen karşıdakinden.Normal insanlar gibi inandırıcı da değilsinizdir çoğu zaman.Dolayısıyla hep yemin ederken bulursunuz kendinizi,düşünceleri üçkağıtçı olmuş en olmadıkların önünde.Oysa ne felsefeyle ilgisi vardır söylenenlerin nede başka şeyle.Sadece sizin düşüncelerinizdir en ham haliyle.Karşıdaki de anlamaya çalışarak dinlemeyi başarabilse,kendinden çok şey bulacak belkide sizin cümlelerinizde.Benim çok şey bulduğum olmuştur karşıdakinin sözlerinde.
(beni 100 de 100 anlayan ve garipsemeden sonuna kadar dinleyen arkadaşım A….Senin hissiyatınının bu kadar kuvetli olması ,emin ol bu özelliğinden)