zor iş zor
Lisedeki en yakın kız arkadaşım, ne vakit bi başkasıyla biraz samimi olsam etmediği eziyeti bırakmazdı..samimiyet kurduğum kişiye de bana da..hep huyundan zannederdim..aynı tepkileri ünideki arkadaşımdan da görünce ikisini birbiriyle özdeşleştirmeye başladım..sonra edindiğim 2 arkadaşım da da..derken aslında bende onlar gbiyim..sadece insan kendindeki kusurları karşıdaki kadar iyi göremiyor..gerçek sevgilerin olduğu yerde hep böyle iniş çıkışlar var malesef..son derece akılsızca ve mantıksızca kabul ediyorum..lakin duyguların çok ağır bastığı noktalarda akıl çok fukara kalıyor..aklını kullanıp böyle davranışlar sergilemeyenler var elbette..ama adım gibi eminim onlarda içten içe sinir olup,taktik izliyolar kendilerince..Bunu en güzel örneği annelerdir..İnsan en çok annesiyle kavga eder, en çok onu sever, en çok ona sinir olur..Bu sevginin yoğunluğundandır ..Gene aynı şekilde ; daha küçük yaşlarda birbiriyle sürekli kavga eden karı kocalara hayret ederdim bunlar boşansalarda kurtulsalar diye..(şiddet içeren, aşağılamaya varan ciddi kavgalardan bahsetmiyorum)Şimdi anlıyorum ki, aslında birine dalma, onunla tartışma onu fazlasıyla önemsemekten kaynaklanıyor..İnsanlar birbirine aldırmasa çok relax güzel ilişkiler çıkar ortaya..sıfır beklenti..Birini aşırı sevmek aslında mantığa kafa tutmakla eşdeğer..İnsan bunun farkında ama elinde olmayan içgüsel davranışlar sergiliyor genede..Elif Şafak “insan en çok sevdiğini acıtır, en derin yaralar ailede açılır” yazmış iskender adlı kitabında..Her insan genede öldürür sevdiğini der oscar wilde bir şiirinde..ve sevmekten vazgeçmenin verdiği ruh halini en sade biçimde Nazım hikmet anlatmıştır” Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin” dizeleriyle..Biri gözünde herkesleştiğinde artık problem de kalmamış demektir…Nefret bile sinsice bi sevme biçimir bence..Ama ne olursa olsun insan genede sevdiği sevildiğini hissettiği kişilerin yanında mutlu..bu da kocaman bir gerçek..Tabi bunları bir bayan olarak hissetiğim şeyleri yazdım..erkek dünyası nasıldır bilemem..onlar arkadaşları arasında daha mantıklıdır belkide..Ama emin olduğum bir şey var ki, bir kadın konuşmaktan vazgeçtiyse, sıfır problem çıkarıyorsa, paylaşmaya razı gelip, bunu sorun etmiyorsa, (abartı hastalık halindeki davranışlardan bahsetmiyorum) onun duyduğu sevgiden şüphe etmeli insan..bundan adım kadar eminim..Kadın artık aklını kullanmaya başlamış demektir..(akılsız olsun diye bir şey demek istemiyorum asla, ama ne demek istediğimi cuk diye anlayanlar olacaktır,saçmaladığımı düşünenler kadar)..Aklını kullanan kadınla da kimse başa çıkamaz:):)Akıllı kadınlar her zaman istediklerini elde etmişlerdir..Akıllı kadın çıkarlarını çok iyi bilir….duygularına yenik düşen kadın da, hep cepte görüldüğü için, her türlü eziyeti çekmeye mahkumdur…insan kendini zorlayıp duygularını göstermeye engel olabilir .bunu yaptıkça , akla yaklaşır..akla yaklaşan insanda kendini yaralayacak sevgilerden uzak tutar kendini..sevginin eksik olduğu her işte güvensizlik arzeder..denemesi bedava..Diğer güzel şeyler gibi güzeldir ama eziyetlidir sevme işi..