Genel

nerden aklıma geldi ise..arabada pek bi içli söyledim:)

“Başka mevsimlerde belki biz şair oluruz fakat sonbahar, kendisi şairdir.” Ahmet Hamdi Tanpınar

çok güzel yahu..son zamanlarda bu herife sardım

------Saçmalamanın da altında derin bir ciddiyet ve öenmseme yattığına inanıyorum.. ------İyi bir mizha anlayışının acı çekmekten olduğunu düşünüyorum. -----Saygı duymanın empati kurmanın eğitimle zaman içinde öğrenilip gelişeceğine inanıyorum..Sevmek belki öğrenilen birşeydir bilmiyorum ama benim gözlemlediğim (yanılıyor olma ihtimalim çok yüksek) özünde varsa olan bir olgu yoksa yok. ----özünde

bugün güne başladığımız

şimdi utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında. ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan çeviriyor o küçücük güneşimizi. taşarak evlerden taraçalardan gelip sesime yerleşiyor. sesimin esnek baldıranı sesimin alaca baldıranı. ve kuşlara doğru fildişi rüzgarın tavrı. dağ güneş iskeleti. tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman. kan görüyorum taş görüyorum bütün heykeller arasında karabasan ılık acemi – uykusuzluğun sütlü inciri – kovanlara sızmıyor. annem çok küçükken öldü beni

Hafta sonu düğünden geldim..Konu düğünler olunca bekarlara akıl veren çok oluyor. Herkesin düşüncesi farklı olabilir. Ama ben "seni sevenle evlen,gerisi boş" lafını anlamıyorum..Sevilmek kadar sevmekte gerekiyor.. O da çok büyük bir ihtiyaç

ve insan kırar; göğsüne bastırırken sevdiği şeyi. louis aragon.

Kıskançlık, gizlenen bir hayranlıktır. Hayranlığına teslim olarak mutluluğun olanaksızlığını hisseden hayran, kıskanmayı seçer. Bu durumda, içinde şimdi aslında hayran olduğu şeyin söz konusu olmadığı, yalnızca tatsız bir aptallık, tuhaflık, aşırılık olduğu başka bir anlatıma sarılır. Hayran olma, kendini mutlu bir biçimde bırakmadır, kıskançlık ise ben'in

Dürüst olmayan insanlara, dürüstce gerçek duygularını ifade ettiğinde, ya da gördüğün olayı doğru yorumladığında, çıkış yolunu, dürüst insanları, onları manüpüle ettiğini düşünerek buluyorlar..Bunu öğrenmişler