Nasıl bir günde doğmuşum diye veryansın etmekten alamadım kendimi.Yıllarca insanlar 12 eylül'e küfür ettiler.Darbeyi yapanlara sövdüler.Şimdide referandumdan dolayı yıllarca sövecekler.Neden çiçek gibi bir günde doğmadım sanki..Doğum günü kutlamaları en önemlisidir kutlamaların benim için.Diğer günler hikaye.Zira hepsi umumidir diğer günlerin.Doğum günü insana özeldir.Özel olarak hatırlanır.Oysa benim
Ekmeği ögrendim. Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini. Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim. MEVLANA
Vaktiyle, yüksek lisansta "örgütsel zeka" diye bir ders almıştım.Çok keyifli bir hocası vardı.Bir gün insanları insan dışında birine benzetseniz neye benzetirdiniz diye herkese sordu.Kimi yorum getirmedi , kimi cisim isimleri söyledi, kimi hayvan.Bende ekmek dedim.Ama açıklamaya üşendim uzun hikayeydi.Bu sabah yolda o dersi alan bir
İnsanın kendini tanımakta güçlük çektiği anlar vardır.Ben bumuyum diye sorduğu.Karşıdakiyle konuşurken,sürekli tırmalamak,kemirmemk istemeden.Yapmamalıyım deyip tekrar yapmak.Karşıdakinin affetmesi son derece güç belkide imkansız vukaatı sonucunda,sürekli bunun aklına gelmesi
"Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer). Tüyleri yok denecek kadar
'Cehalet hiçbir şey bilmemek ve iyinin cazibesine kapılmaktır. Masumiyetse her şeyi bilmek ve yine de iyinin cazibesine kapılmaktır.'