İNCELİKLE SEVDİLER BİRBİRLERİNİ UZUN ZAMAN
İncelikle sevdiler birbirlerini uzun zaman
Derin bir tasayla, çılgınca, isyancı bir tutkuyla!
Kaçınıyorlardı itiraftan ve karşılaşmaktan,
Düşman gibi; boştu ve soğuktu konuşmaları da.
Suskun ve gururlu bir acı içinde ayrıldılar,
Bazen ve ancak düşte gördüler yitik sevgiliyi.
Öldüler sonunda, mezar ötesinde buluştular…
Fakat orada da tanımadılar birbirlerini.
O ŞARKI SÖYLERKEN ERİR SESLER
O şarkı söylerken erir sesler
Öpücük dudakta nasıl erirse.
Bakarken o, ışıldar gökler
Tapılası gözlerinde.
Yürürken tüm devinimleri
Ve tüm kıpırtıları, konuştuğunda,
Öylesine duyguyla, anlatımla dolu ki
Ve öylesine olağanüstü bir yalınlıkla…
DOSTLARA
Ateşli bir ruhla doğdum ben,
Severim birlikte olmayı dostlarla;
Ve geçirmek zamanı hızla,
Şişenin arkasında bazen.
Gözüm yok gürültülü bir ünde,
Yalnız aşktır ısıtan yüreğimi;
Çınlayan lirin o titrek sesi
Kanımı kaynatır bir de.
Fakat tam ortasında eğlencenin, ikide bir,
Üzülüyor, acı çekiyor ruhum;
Gürültüsünde azgın sarhoşluğun
Bir kurt yüreğimi yemektedir.
Mihail Yuryeviç Lermontov
Mihail Yuryeviç Lermontov
Mayıs 8, 2010
In
Genel, Kategorilenmemiş