Made with love by

İdilonline
5697
post-template-default,single,single-post,postid-5697,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

Evet ben de dikkat ettim .Hiç hayat hikayem yok.Neyim kimim?:)Ama insan kendinden çok bahsedemiyor bu zor bi olay.Doğru dedin hayat hikayemi yazayım.Efendim eylül ayında doğmuşum.Söylediklerine göre babamın en büyük projesiymişim.Öyleki insanları bezdirecek kadar ilgiliymiş benimle.Sonra bir kız kardeşim olmuş.Proje yükü 2 ye katlanınca ilgi azalmış üzerimde.İşte o gün bugün bunalımlardayım:)Ama guru yapmışım o yaşlarda..Herşeyi kendim yapmaya alışmışım.Annem hep 2 yaşından beri her işi kendin yapıyorsun derdi..ÇÇoraplarımı giyermişim kendim.Çoğu zaman ters olurmuş ama ben değiştittirmezmişim.İnannat saçlarım dik dikmiş.YAni gene annemin yalancısıyım.Erken konuşmuşum, erken yürümüşüm falan filan.İlk söylediğim kelime, misafirin biri bana oyuncak bir gitar getirmiş olduğu gitarın sesi olmuş “dımbırdımbır”.SAnmışlar bu kızın müzik kulağı var, her türlü aleti çalar..Hahayt çok komik..Sazla gitarın sesini yıllarca ayırt edemedim be..NEyse babam mantık abidesi bir fizik yük.müh…O yüksek kısmı ne oluyor yıllarca anlamadım ama hadi neyse..Kimliğinde böyle komik bir lakap yazılı..68 in çiçek çocuğu olduğunu idda eder kendisi..Annem 2 sefer aftan üniversiteye dönmüş lakin bitirmeye üşenmiş bir memurdu kendisi.Ben çocukluğumdan beri onun ünisi hep sorundu.Komple atıldı.Aile rahata ederdi.O dönem bir devlet bakanının sekreteriydi kendisi..Dolayısıyla bizimle çok ilgilenemedi.Babam arazi elemanı..Sürekli şehirdışında.Bakıcımıza hastaydık ama.Pijamalı anne diyorduk kendisine.2 yaşına kadar tam 8 bakıcı değiştirmişim.HEpsi bizden kaçmak suretiyle evlenmiş.Binada adımız kısmet açan çocuklara çıkmış.Epeyce bi süre babam kzını bize baktırmaya gelen kadından başını alamamış..:)(bunları kendisinden dinleyeceksiniz).Sonra 13 yaşına kadar bir bakıcı bakmış.”pijamalı anne”..Ara ara kriz şeklinde özlerim kendisini.Frah,sorunsuz bir ailede büyürkene, annemin anne ve babasını genç yaşta üstüste kaybetmesi, kardeşlerinin kendinden küçük olmaları ve üniversite öğrencisi olmaları kadını psikolojik bunalıma sürükledi.O bunalım anıyla gitti istifasını verdi.Enreresan bi şekilde içine kapanıp, konuşmamaya başladı..Babam kariyerinin ortasında herşeyden elini ayağını çekmek zorunda kaldı.(2 şer sene amerika ve fıransa görevini başka birine devretmek zorunda kaldı.Hiçbir araziye gitmez oldu.Eğer gitseydi, annem asla bize bakamaz ve biz pelperişan olurduk.Bu anlamda kardeşimle birlikte babama kocaman bir minnet borçluyuz.).annem hastalanınca babam bizimle çok fazla ilgilenmeye başladı.Öyleki hafta sonları parka gelip,yakan top falan oynayacak kadar.Tabi ailecek attan inip eşşeğe binmiş gibi olduk.Babam bize maddi manevi birşey yansıtmasa da eminim kendi çok çekti.Tam 10 sene.Annemin bu psikolojik durumu beni üzdüğünde olsa gerek, hep onu anlamaya çalışmakla geçti o yıllarda vaktim.Resmen bu süre içinde kendi çapımda bir psikolog olmayı başardım.Kardeşim de öyle..Bu süre içinde aile ve sülale bağları çok güçlüydü.Teyzem ,halalarım hepsi birer anne gibi davrandı..(mucuk onları da çok seviyorum).O yüzden ben aile ve sülale bağlarının güçlülüğü, hiç olacak insanları yolundan döndürüp adam ettiğine gönülden inananlardanım.İlgi ve sevgi dünyanın en güzel şeyi.Ne bileyim bu süre içerisinde sağlıktan öte birşeyin olmadığına, insanların nerelerden nerelere geldiğine, ve bazen kadere gerçekten engel olunamadığına çok inanıyorum..Cidden ağır süreç yaşadık.Yaşanmadan anlaşılmaz.İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim.Bunalımlı içine kapanık bir ergen olmadıysam ,çevremde insanların ilgilerinden ve sevgilerinden sabırlarından olduğunu bilirim.O yüzden benim içinhiçbir maddiyatla kıyaslanamayacak kadar önemlidir sevgi,ilgi,merhamet kavramı..Asla ve asla yaşamadan öğrenmiyor insan..Biz iki kardeş bunun değerini çok iyi biliriz.İlgili bir babanın ne kadar çok şeyi kurtardığını.nelerden vazgeçtiğini..Aksini düşünüyorum, bencilce 3 kuruş için amerikaya gittiğini, annemden sıkıldığını ve bizi boşladığını.Ama para içinde yüzsek neye yarar.böylesini düşünmek bile istemiyorum.KArdeşimle babamıza düşkünlüğümüz,sürekli ondan bahsetmemiz bu yüzden..Çok şey paylaştık bu süre içinde..Annem herşeyden elini ayağını çekince, babama ev işlinde hep yardım ettik.Temzilik yemek ve bir sürü şey.HErşeyi o kadar çok kendim yapmaya alışmışım ki, kıyafetleri bile aldığımda mutlaka kendimden birşeyler ilave ediyorum..Yıllarca ilaçlar,psikologlar,onlar bunlar,hastaneler.Annem şu anda hiç bir problemi yok..Eskiseinden bile daha neşeli..HErşey düzeldi,atlatıldı.Tek şikayeti emekli maaşının düşüklüğü:)Türkiyede emeklilerin onun çok altında maaş aldığı gerçeğini kabul etmemekte ısrarlı..HAyat bu..ergenken neden biz diye sorarak isyan ederdim.Zavallı babam da sabırla açıklardı herşeyi..Herdefasında sabırla..Sonra alıştım.Annemin sağlığı dışında hiçbişey önem arzetmemeye başladı..Güçlü bir psikolojiye sahip olmak çok önemli..O yüzden basit şeyler benim kafamı asla yormaz..Saçma sapan şeyler bende sinir yapmaz..HAyatta herşey çok güzel giderken ,birden u dönüşü olabilir..O yüzden akıl mantık,plan program..çok suyu çıkarılacak şeyler değil..Bunu yaşayan herkes bilir..Sadece okumak,kariyer yapmak bişeye yetmiyor.HAyata farklı şekillerde de tutunmak gerekiyor..İnsanın herşey elinden gelmeli ama yapar yapmaz o kendi bileceği şey.Evet çok acıklı oldu galiba ama, cidden çok zor yıllardı o yıllar.Resmen sabırlı olmayı, insan anlamayı, iyi olmayı öğrendim…Tam terside olabilirdim eğer ilgilenilmeseydim..Geçmşi düşündükçe çocuk bakımının ne zor olduğunu biliyorum.Çocukların psikolojisiyle ayrıca ilgilenilmesi gerektiğini..Sizin abartı dediğiniz hassasiyetim hep o yılların mirası:)