arkadaş blogunda kendi cinsine gıcık olduğu davranışları sıralamış…Kendisi eğitimci..Ama ben çok yüzeysel ve kendimce yanlış buldum..ben de kendi gözlemlerimi yazmak istedim..doğrudur demiyorum bana göre diyorum..yazdıkları gerçekten yapmamay çalışıyorum…çünkü dışardan çok itici buluyorum.
1)hayatında bi kere evlenip gördüğü göreceği erkek o olan kadınların erkekler böle şöyle diyerek aslında erkekler adına kocalarını tanımlamaları ve sana vaaz vermeleri
2)çok erkekle birlikte olmayı erkek tanıma zannedenlerin nasihat vermeleri..tanıma işi gözlemle, anlamayla, hayatları özdeşleştirmeyle olur..daha sosyolojik ve piskolojik bi olaydır..sürekli aynı örnek uzayında gezerek tanımla yapamassın
3)3 gün tanıdıkları erkeklere aşk ayağına yatarak, erkeklerin ağzından çıkacak benimle evlenirmisin kelimelerini beklemeleri..bunu yaparken özgür kadın imajı çizmeleri..sanki evlenmek istemiyorşta olaylar öyle gelişmiş ve birden evet demiş gibi..özgür kadın kolay kolay kimseyle sevgili olmuyor malesef..çünkü eni sonu alışkanlık ve bağlanma olduğunu, incineceğini biliyor…eskiden 30 lu yaşlardı günümüzde bu 35 e çıktı..bu yaşa gelmiş bi kadın hele kolay kolay bi erkeğin yakasını bırakmıyor arkadaş..bunu da büyük ustalıkla yapıyorlar cidden uzun uzun yazamayacağım..yani şuna gıcık oluyorum böyle kendileri razı gelmemişte erkek peşinden gezmiş havalarıyla geziyorlar..sonra diğer kadınlara nasihat veriyorlar..evliliği düşünmediği bi erkekle hiç bi 35 lik kadın sevgili olmaz…bunu bi kadın olarak net venet savunuyorum..
4)kaybetme raddine gelene kadar süründürüyolar, baktılar kaybediyolar hemen kadınsı salak manevralar..hele bide ortada rakip gördükleri kadın güzelse..hemen bi çılgınlık ,gençlik çöküveriyo bizim hatunlarımıza..rakiplerinin kılığına bürünüveriyorlar..onun gibi davranışlar ,saç modelleri, tarzlar ,konuşmalar….daha düne kadar egolarını tatmin ettikleri sevgililerine, kendilerini suçlayıcı ifadelerle küçülüyorlar…bütün dert kaybetmeme…bu sefer rakip gördüklerine gene nasihat veriyolar..(bunu da yazamicam uzun uzun)
5)ve biçoğu erkeği değiştireceğine inanıyor..kendi,lerine alışan hayatlarını kolaylaştıkları için , yalnızlıklarını giderdikleri için tahammül ettikleri gerçeğini kabul etmiyolar…günümüzdeki ilişkilerin birçoğu böyle..keyfimizden mi tersliyoruz biz önümüze geleni..ama gene nasihat veriyorlar
6)tutup ona buna aşkı anlatmaya kalkıyorlar…kimsenin sevgi aşk ölçeri değiliz ama dışardan bakıldığında o kadar net görebiliyorum ki bi yaştan sonra erkekler kadın tanımayı öğrenmiş..yani aşık gibi davranabiliyorlar hemde hiç zorlanmadan..bunu anlayamıyorlar..aldatıldıklarında da aşklarını zedelendiğine gölge düştüğüne falan inanıyorlar..Sonra bu kadınlar tutup sevgililerinin kendilerini aldattığı kadına suçlu oyymuş gibi diş biliyorlar..sanki onu baştan çıkarmış da , aslında kendilerini seviyormuş da sadece bi gönül ilişkisiymiş de…gene nasihat veriyorlar..ama gene nasihat..terketmemk için gene başkalarını suçluyorlar..
ben bu tarz hastalıklı kadın davranışlarına uyuz oluyorum..onlar gibiler yüzünden her kadın aptal görünüyor..millete nasihat verirken, kimsenin sizin için aşkından öldüğü falan yok..kiminiz güzelsiniz,kiminiz yatakta iyisiniz,kiminiz çok para kazanıyosunuz,kiminiz üzerine çok düşüp ilgileniosnuz…onlarda sizin gönlünüzü hoştutup peşinizde geziyorlar…Kendinizi özel zannedip nasihat veriyosunuz..emin olun gerçekten aşkın ne olduğunu bilen kadınlar bu durumlara düşmememk için yalnızlığı tercih ediyorlar..sizin yalnı diye nasihat vermeye kalktığınız kadınlar daha mertler…haaa bide diğer bi illet huyunuz adamın geçmişini kucuklamak..olan varolan durumu değil..akıllı bir kadın 35 40 yaşındaki bir erkeğin geçmişini kurcaladığında kendine ait zerre bir yerin olmadığını görür..
not:herkadın için değil…cidden böyle kadın sayısı çok fazla…bazen nasıhat verirlerken tokatlayasım geliyo…ama nasıl bu kadar aptalsınız diye…
sen yazınca bende yazmak istedim…ben de çoookkk bu tarz nasihat dinledim..ama cidden üzmemek için ciddiye alıyormuş gibi davrandım..Millet istediğini elde ettikten sonra böyle bizim gibi felsefik takılmıyorlar..çünkü erkeklerin tapularını ele almayla herşeyin 10 numara olacağına,erkelkerin değişeceğine, falan inanıyorlar…sahip olmayı evlilikten geçiriyorlar…oysa bi insanı sevdiğin zaman , seni sevmediğini hissediyosan, dünyaları önüne sunsa,ayaklarına çökse razı gelmessin hiçbişeye…konuşmak bile istemessin…değil evlenmek…
sanırım ben her türlü hıyarlığı yapıp, peşinde sana aşık gibi gezen erkeklerin oyununa gelip, onlara bağlanıp, her türlü şeyini kabul eden sülük yaşı 40 lara dayanmış kadınlardan olmak istemiyorum..öyle olacağıma yalnız, özgür olurum..aşk o kadar kolay olsaydı insan onca acı çekmezdi.akıllı bi kadın bi erkeğin kendine gerçekten aşık olup olmadığını hisseder de anlarda..aşık olmadığını anladığı andada zaten peşini bırakır..aşık bi kadın ne kadar sevdiğiyle ilgilenir…aşık olmayan bi kadın için emek verilmiş bi ilişki vardır..ve o kadar emek verdiği süreyi gözden çıkaramaz…o kadar mesai harcamış kaptırır mı birine..tapusunu ele almadan…..oh beeee kustum bütün derdimi…bıktım seni her yalnız gören kadınların nasihatını dinlemekten…aptallık mutluluk diyolar boşuna demiyolar…erkeklerde en az sizin kadar akıllı ama çıkarları gereği görmezden geliyorar o kadar…aşık da huzursuzluk vardır bi kere…içinde böle bi dalgalar gelip gider..hem insan bi kere aşık oldum mu 2.si kolay değil..milyonda bir insanın başına geliyodur heralde..bu arada doğruları söylediğinde depresyona giren çok kadın var..ve diğer bi gerçek çok aşık gibi geziyosunuz ama gerçekten aşık bir kadın için rakip biri onu gaza getiren bişe değildir..bilakis kendi içine siner sessizce eminse.. ..konuyu bile açmadan.mümkün olduğunca çabuk uzaklaşmak ister..bunu başarmanın yollarına bakar..bunları yaparken kimseye nasihat vermeseniz iyi olur..