leğen adamı çarpar
Bugün özel bir gündü.Çünkü evden çıkmadım.Kendimi temizliğe adayacak ve kışlıklarımı yıkayıp kaldıracaktım.Önce elektrik süpürgesi bozuldu.Çekmemeye başladı.Halıları bir güzel fırçaladım.Sonra pantolon ve gömleklerimin olduğu makinadan birden kablo kokuları gelmeye başladı.Akabinde sigorta attı.
babam : Naptınız gene
ben: makina bozuldu galiba.Kokuyor.
babam :hımmm.Bobinlerde sorun var akımı düzgün çekmiyor heralde.
ben :Yaa allah aşkına nerden anladın.Atma.Servisi ara.
babam : Bir fizikçinin yapamayacağı şey yoktur.(en son bu cümleyi kurarak,musluk tamirine giriştiğinde alt komşunun banyo tavanını su basmıştı.İnatla tesisatçı çağırmayıp, sorunu gene kendi tespit etmişti.”hımm..Fazla sıktım.Boru çatladı.Duvardan sızma yapıyor”:))
ben :baba lütfen yarın bir servis çağır.
babam:Bakarız yarın ola hayrola.
Bu arada bir makina dolusu çamaşırı ıslanmış oldukları için elde çitileyerek yıkadım.Eski kadınlarının emeklerini saygıyla andım.Ne varsa onlarda varmış beaa dedim.Çamaşır bu bulaşığa falan benzemiyormuş meğer.Dilimede bir türkü dolandı.Gebersem aklıma gelmez normalde.”Duriyemin Güğümleri Kalaylı [Ah Kalaylı]
Fistan Giymiş Etekleri Alaylı [Alaylı Aman Aman]”
Önceleri bu türküleri söyleyip çamaşır yıkayan kadınları görünce(türk flimleri de dahil),kültürel ve sosyolojik yapıyla ilgili olduğunu düşünürdüm.Meğer hiç alakası yokmuş.Bütün keramet leğendeymiş.O anda leğenin ve sen varsın.Bir ara duraksadım.Ne söylüyorum ben diye.Bari sevdiğim bir parçayı söyliyeyim dedim.”birden duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?” …Mümkün değil söylenmiyor.Bir defa çitilemenin ritmine,doğasına,ruhuna aykırı.İllaki buram buram anadolu kokan türküler veya çilekeş arabesk parçaları olacak.Bu arada şuursuzca çitiliyorum habire.Daha çamaşır çok.Hayal alemine daldım.Birden 20 sene önce yaşadığımı,evli barklı çoçuklu olduğumu düşündüm.Daha ben leğenin başında önceki kirlenenleri çitilerken,çocuğumun birden yeni giydirdiğim tişörte karpuz suyu damlatığını düşündüm.Aha o anda sıkarım boğazını o çoçuğun dedim.Bu yüzden koca ve çocuk katili olan var mıdır acaba dedim. Sonra kızım ona gelene kadar ,çocuğun altına bağladığın bezleri yıkaman gerekirdi dedim.Karpuz suyu birden hiç geldi.Nayse kendime geldiğimde bir parça birşey kalmıştı.Onuda gayretle Ferdi Tayfurun “bende özledim bende “isimli şarkısından aldığım enerjiyle yıkadım ve astım.
Umarım babam yarın servis çağırır.Kendi tamir etmeye kalkarsa vay halimize.Eski babam olsa,o bobinide kendi sarmaya kalkardı da, artık o kadar kronik değil.(Allahım bobini sarmak dedim,beni de inandırmış bobinin arızalı olduğuna)