megoloman amca oscar wilde
“insan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder.”
sözünün sahibi birinin, kadınlar ve evlilikle ilgili bu kadar acımasız sözler sarfetmesi enteresan.Kendisini çok okumama rağmen gerçekten neye hizmet ettiğini anlayamadığım bir yazar.Son zamanlarda dizilerin etkisi olsa gerek, herkes oscar wilde den bahsedince, bugünde konusu açılınca “dorian gray in portresi” adlı kitabından alıntılar koyayım didim.
”akil yuzdeki guzelligin ahengini bozar”
—Akıla sonuna kadar inanıyorum.ama fazla akıllı olacağım diye kasmanın insandaki saf yanları öldürdüğünü düşünüyorum.Sevimliliklerini kaybediyorlar.
“kişinin kendini suçlaması doyum verici bir lükstür. kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlama hakkı olmadığını hissederiz. kişiyi günahlarından arındıran itiraf etmektir, yoksa günah çıkartan papaz değil.”
Sonuna kadar inanıyorum.İnsan kendisini hakkettiği ölçüde suçladığı zaman olgunlaşıp adam oluyor.
“bir kişiliği bozmak istiyorsan, islah et yeter”
Bu değişebilir bence.Ama oluşacak kişiliği bozacağı kesin.Ama bazı durumlarda kişiyi ıslah etmek gerekebilir.
” yaşlılığı atlatmanın tek yolu vardır gençlikteki günahları işlemek “
Gençliğini ve çocucukluğunu mutlu yaşamış kişide, yaşlılık komplexleri oluşmuyor.Bunu yaşayamamış kişi, eksik olduğu konu neyse gözü kesinlikle doymuyor.
“doğallık da gösterişlidir, hem de gördüklerimin en cazibelisi”
evet insan bunu keşfedince müthiş bir huzura eriyor.Zira artık hiç bir şey için kasmamaya başlıyorsun.
“güzellik, gerçek güzellik düşüncenin belirdiği yerde sona erer. zeka, aslında aşırılıktır. yüzeydeki güzellik uyumunu bozar. kişi düşünmeye koyulmasın, sırf burun, sırf alın ya da gudubet bir şey haline gelir. okumuşlar arasında başarıya ulaşanlara bir bak, be korkunç yaratıklardır onlar. kilise adamlarını onlardan ayrı tutmak gerekir. kilise adamları düşünmezler çünkü. seksen yaşında bir piskopos, kendine onsekiz yaşında ne öğretildiyse onu tekrarlar. bu yüzden sevimliliğini hiç kaybetmez.”
yaaa bu zuzun bi konu yazmaya üşendim.nispeten doğru buluyorum diyeyim.
– sevgili basil, dorian, arasıra delilikler yapmaktan kaçınmayacak kadar bilge biridir.
– evlilik insanların arasıra yapabileceği bir şey değildir harry!
İlla evleneceğim diyen insanla,evlenmem allah diye tutturan insanların aynı derecede ruh hastası olduğunu düşünüyorum.Uygun zaman ve insanla herkesin varacağı noktadır.kimi 20 de varır kimi 70 de.Ama insan içgüdüsel olarak o noktaya vardığında,ne kadar karşı olursa olsun paşa paşa evlendiğini kendide görecektir.:)
bir keresinde ölmeyecek bir aşk için sanatsal bir yas tutma yöntemi olarak bütün mevsim boyunca yakamda hep menekşe taşımıştım.ne varki sonunda aşk öldü. onu neyin öldürdüğünü şimdi hatırlamıyorum.sanırım kızın “bütün dünyayı senin için feda ederim” demesi yüzündendi.bu sözün söylendiği “an” her zaman korkunç bir andır..insan yüreğine ebediyet korkusu salar..
neyse inanır mısın bir hafta önce lady hapshire’lardaki yemekte kendimi sözkonusu kadının yanında buldum. kadın herşeyi yeniden yaşamakta, geçmişi eşeleyip geleceği didik didik etmekte ısrar etti.. ben yaşadığım bu aşkı zambak yatağına gömmüştüm. kadın bunu yeniden çekti çıkardı, hayatını mahvettiğime yeminler etti. şunu söylemek zorundayım ki….tabağındakileri silip süpürmüştü, bu yüzden hiç kaygılanmadım.. aman ne çiğlikti bu yaptığı.. geçmişin tek çekiciliği artık geçmiş olmasıdır.. ama kadınlar perdenin ne zaman kapandığını asla bilmezler.. her zaman altıncı perde olmasını isterler, oyunun hiçbir ilginçliği kalmadığı anda oyunu sürdürmeyi önerirler. istedikleri yapılsa, her komedi trajik bir sonla biterdi ve her trajedide bir farsa dönüşürdü.
evet kadınlar duygusal varlıklardır.son perdeyi isteme olayıda doğrudur.zira duygusal anlamda bir emek sözkonusudur.Duygusal anlamda olgunlaştıkları için aynı hatalarıda asla tekrarlamazlar.erkekler ise kestirip attıklarından, her başladıkları ilişkiye umutla başlayıp aynı sonla noktalarlar.