süheyla
Arkadaş bir kadın hiç mi yaşlanmaz.Süheyla abla eski mahalleden komşumuz.Ben 5 6 yaşlarındayken o 16 yaşında gelin olarak gelmişti binaya.Yan komşumuz du.Yaşının da verdiği durumla bize çok bulaşırdı.Sürekli kızardı.Bir gün kafaya taktım.Bu kadına ne yapsam da bulaşmasa diye.Hergün kapısının önüne 1 baş soğan koyduruyordum kardeşime.Kendim de koymuyordum.Çünkü yakalanırsa zopayı o yesin diye:)Bu böyle günlerce devam etti.Kadın olur olmaz yere kapıyı açıp bakmaya başlamış.Binada yayılmış.Herkes soğan koyan manyağı arıyor el birliği olmuş.Bir gün annem yemek yaparken ,soğan kabuklarını aldım.Bu sefer soğan kabuğu koydum.Haa haa sen öldün artık imajı vermek için.Kadını görünce metroda,bu anımı hatırladım.Hangi mantıkla böyle birşey düşündüm acaba.Çocukken insanın kafası farklı çalışıyor demekki.Neden soğan mesela.Annem o soğanların azaldığını hiç mi farketmedi?Süheyla soğanları atıyormuydu yemeğe mi katıyordu?Bak onuda merak ettim şimdi.Düşündüm de ,ben kadını korkutmaktan çok kar sağlamışım…Aptal hissettim kendimi şimdi:)
Bir seferde;apartman görevlisinin süpürgesinin ucunu çıkarıp,çizdiğim kuru kafayı yapıştırmıştım.Bu konuda çok haklıydım.Çünkü kendi arızanın önde gideniydi.Elinde süpürge millete küfür ederek dalardı.Hey gidi sevgili mevlüt amca..Seni de anımsadım süheyla yı görünce..