Made with love by

İdilonline
7796
post-template-default,single,single-post,postid-7796,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

İsyan eden sevgili arkadaşlarıma ,büyüklerime…..:)
Birileri senin üzerine çok düştüğünde, değer verdiğinde, sana karşı yılmaz bir sabır gösterdiğinde, seni çok sevdiğinde yani aklına gelebilecek her pozitif davranış da hemen neden böyle insanları geri çeviriyosun diyorsunuz….İnsanların aklına düşmesiyle gönlüne düşmesi arasında fark var bence….Bütün bu olumlu davranış biçimleri akıllı her insan için vazgeçilmez davranış şekilleri..akıl karıştırıcı…akıl karıştıcı diyorum çünkü akıl karışır…ama gönül karışmaz….bi taraftan akıl ondan iyisini mi bulacağım diye düşünürken , gönlün geri planda virüs gibi çalışır…aklın sürekli karışırken gönlün hep aynı noktadadır…haaaaaaaaa ne mutlu aklıyla gönlü aynı çalışana…:)İnsan oğlunun en akıllısı bile er geç gönlünden yana davranmaya meyil eder zayıf bi anında….O yüzden gönlünün istemediğini akıllıca diye istemeye karşıyım…çünkü sana o kadar değer veren seni seven sana o kadar iyi olan insanı üzmek ona yapılacak en büyük hakszlıktır belkide…ne kadar çabalarsan çabala gönlünün olmadığı insana ergeç çaktırırsın onunla olan ilişkininin boyutunu…kimse aptal değil neticede…o yüzden insanları rahat bırakalım yüttfeeennn…..iyilik, güzel huy, uysal olma bunlar çok gzel ve önemli meziyetler….ama gönlünün varsa anlam ifade eden kavramlar…yoksa sadece bunların altında vicdan yaparak ezilirsin bi ömür…Ezildikçe sevmeye çalışırsın..ara ara sevdiğini sanırsın:)…kendi kendi bu meziyetleri tekrarlayarak telkin etmeye çalışırsın…Ama idda ediyorum gönlünün olduğu biri çıkarsa karşına herşey 1 dakika görmeye bakar…herşeye silbaştan tekrar başlarsın…bu kadar karışık gibi görünüyor anlattığnda süreç….ama yaşarken gayet de böyle ve olağan….inatçı olduğumdan değil sadece kendimi kandırabilme gibi bi huyum olmadığından…akla ne kadar önem versemde, insanın en büyük yanılgılarının da gene akıldan olacağından….bazen çok akıllıca yaptığın şeyler yaşamda sana en çok acı veren şeyler haline gelir..aslında bu silsileyi düşünmek ve sonu kestirmekte akıl işi…akıllı adam böyle düşünür:):):)….diğer taraftan evli arkadaşlarımdan yılları devirenler..yani herşeyin alışkanlıklara ve rutine çevirenler…:)kızım akıllı ol diye uyarırken….bilseler ki evlilik hayatına gönülleri olduğu için katlanmaktalar….:)sevgili kardaşımda buna dahil…yalnız şöyle bi durum var akıllı kadın evlenmeye meyil eder, ama gönlü olan erkek evlenir..:)…belki de evlenme ve çıkma teklifi yapanların erkekler olması bu yüzdendir..bunu gönülleri istemiştir..akıllı kadında durumu değerlendiri…Çünkü akıllı kadınlar evlenmeye veya çıkmaya gönlü olmayan adamları zorlamanın asla bi sonuç vermeyeceğini verse de bi gün kıçında acı bi şekilde patlayacaklarını bilir…sende gönlünün olmadığını bi şekilde farkettiğin bi adamla, ne kadar senin peşinde gezerse gezsin macera yaşamican arkadaş…..şimdi bunlar 50 yaşındaki teyzelere nasıl anlatılır ki ….akıl böyle bişe ..dönen hertürlü dolabın farkına varabilmek ve kendini kandıramamk …