Made with love by

İdilonline
7915
post-template-default,single,single-post,postid-7915,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

“Yoksul olduğu için bilgiye ulaşamayanlardan,hayatı ve insanları sorgulayamayanlardan,en yüksek eğitim olanaklarının sunulduğu,delirmek için yeterli bütün malzemeye sahip çocuklara kadar bütün hayat tarzlarında,kaçış,rahatsız ama çekici bir yere sahiptir.Üzerinde fazla oturulamayan sert bir koltuk gibi.Anarşist yazarların okunması gerekmez yaşanan yerden kaçma fikrinin ortaya çıkması için.Paranın olup olmaması,bir kentte ya da bir kasabada yaşanması hiçbir şeyi değiştirmez.Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak.Gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir.Kalanlarsa vasat hayatlarını,bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir.” (Zargana,Hakan Günday sf.53)
hakan günday genç olmasına rağmen epeyce kitap sığdırmış bi yazar hemen hemen bütün kitaplarını okudum..benim için sağlam bi yazar…yukarıdaki alıntıyı arkadaşın iletisinde okuyunca ıfırdım..kendi bloguma kodum…ben de umut etmek için aynı düşünüyorum..umudun ne parayla ne koşullarla ne olasılıklarla ilgisi var..umut etmek insanın içinde olan bişey..umut eden insanları hayalperest gören onları gerçekçilikten uzaklaşmış gibi algılayan insanlar ziyandalar…bütün şartlar yerine geldikten sonra umut etmeye başlayan insan umutlu insan değildir benim gözümde o bekleyendir…seviyorum ya umutlu insanları..kendimi iyi hissettiriyo..