Made with love by

İdilonline
poffff çok ince mevzular
13905
post-template-default,single,single-post,postid-13905,single-format-standard,stockholm-core-2.0.2,select-theme-ver-6.1,ajax_fade,page_not_loaded,side_area_slide_with_content,,qode_menu_center,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
Title Image

poffff çok ince mevzular

poffff çok ince mevzular

Her sevgililer gününde “sevgilin yok mu?” diye başlayıp “evlenmiyor musun” diye devam eden cümleler..En son durup evlilik düşmanı olduğuma karar vermeler..:)Ben evlilik düşmanı değilim. Hayatım boyunca asla evlenmem demediğim gibi, evleneceğim de demedim..Evlilik iki insanın doğal ortamında kendiliğinden hür iradesiyle vardığı bir sonuç benim için..Hiç bir ilişki evleneceğim diye başlamaz benim gözümde…Aşk evliliği mi? Mantık evliliği mi yapmalı diye sordunuz..İnsanların yaşamdan beklentileriyle ilgili bence..Ben aşksız evliliklerin hep bir yanı eksik kalır gibi hissederim..Ama insanlar aşkı sanki yanlış yorumluyorlar..aşkı masallardaki gibi masum algılıyorlar..Aşk direk ten uyumu dediğimiz şey değil mi?karşıdakini kendinden bilme..tiksinmeme..güzel bulma..ondan daha yakışıklısı, güzeli yok gibi algılama..İşin bu kısmı bence tamamen kimya..Ondan diyorlar işte gönül bu ota da konar sapa da diye..insanların zamanla yakalayacağı bir durum değil..Bir ilişkinin su basmanı aşk olmalı benim gözümde..Su basmanı var diye hangi bina tam ve güzel görünür ki..İlişkiler de böyle..İşte insanlar tam bu noktada saçmalıyorlar..O ilişkiye evleneceğim gözüyle bakınca hop aşık oldum tamam deyip o hedefe ilerliyorlar..Oysa aşk dediğin olgu fiziksel çekim..sahip olduğunda karşıdakinin bedenine; eğlenmiyorsan birlikte, benzer yaşam felsefesine sahip değilsen, ortak espri anlayışın yoksa (benim için son derece önemli), benzer zeka seviyesine sahip değilsen elbette o noktada kendini imha eder aşk dediğin şey de..Oysa aşkın üzerine bu benzerlikleri koyduğunda ilişkiyi perçinliyorsun derin bir sevgiyle…Birlikte gülebildiğin, konuşabidiğin, ağlayabildiğin insan sana daha iyi bir insan olma yolunu gösterdiğinde, alışkanlığın oluyor..O noktada kendiliğinden hayat arkadaşı olarak seçiyor insanlar birbirlerini..Ama peşin olarak evleneceğim dediğinde her şey tabi ki yarım kalıyordur..ben demiyorum ki yürümez..yürüyordur..çoğunluk yürüttüğüne göre..ama hep bir şeyler eksik kalıyordur..Aşk hiç biter mi:)Bitmez derin sevgiye dönüştüğünde..İnsanlar önce yalnızlıktan  hayatlarına birini alıyor, iyi insan zamanla severim diye..Daha sevemeden alışıyorlar birbirlerine..O alışkanlığın sonucunda kendilerini bir şeylere mecbur hissediyorlar..karşıdakini yarı yolda bırakmış gibi düşünüyorlar..İnsan bir yaştan sonra ilişkinin adını bile çıkıyorum, yok sevgiliyim diyemezken, nasıl evleneceğiz diyebilir ki..Yani şunu demek istiyorum iki kişi birbirini bilir..asla keskin tanımlamalara ihtiyaç duymazlar..dışarıdan 3. kişilerin algılayacağı bir durum değildir..iki insanın çıkmasına gerek yoktur sevgili olabilmesi için..evlenebilmesi için de.. iki insanın evlenesi varsa kimse yoluna çıkamaz onların ben buna inanıyorum..benim için planlanan bir durum olmamalıdır..insanların nasıl o sonuca ulaştığını anlamadan ulaştığı bir sonuçtur..

Böylece bloguma iki yeni okur daha kattım..yazdıklarımı halim selim bir anadolu kadının “sennnn anca böyle saçmala..evde kalırsın işte” dediğini duyar gibiyim..